Diyelim ki, hastasın yada bir işle meşgulsün yada herhangi bir sebepten ötürü işlerinizi gerektiği gibi yapamıyorsun; partnerin üzerindeki yükü alıyorsa, yada karnının doyduğundan emin olmadan içi rahat etmiyorsa.. Ve en önemlisi bunların hiç birini görev gibi değil de gönlünden koptuğu için yapıyorsa..

 Bir konuda mantıksız düşünüyorsan; seni bu düşüncenden tüm açık sözlülüğüyle ve korkusuzca, sadece seni gerçekten önemsediği için vazgeçiriyorsa

Hepimiz bazen müsait olmayabiliriz. Partnerin de bunu anlıyor ve bir mesajına geç cevap verdiğinde yada aradığında duymadığında anlayışla karşılıyorsa..Panik olup deliye dönmenin yersiz olduğunun o da en az senin kadar farkındaysa..

Hee ama bu aynı zamanda illa senin dönüş yapmanı bekleyecek anlamına gelmiyor.. Gerçekten seninle konuşmaya ihtiyacı olduğunda egosuna yenilmeden basit bir 'Seni özledim.' mesajı atmayı da biliyorsa

Söylediğin en ufak şeyi bile hatırlayıp seni şaşırtıyorsa - (haftalar öncesinden aldığın doktor randevunun gününü bile unutmayıp üzerine bir de sana hatırlatıyorsa tadından yenmez.!)

Her önünden geçtiğinde sana o mağazadan en sevdiğin çikolatadan almayı ihmal etmiyorsa..Peki neden? Sadece suratındaki heyecan ve mutluluğu görmeyi çok sevdiği için..

Hayatının uyumak dışındaki her dakikasını sadece bir çift olduğunuz için birlikte harcamanıza gerek olmadığı gerçeğine saygı duyuyor mu?. Her zaman kişisel alanına ve gerektiğinde yalnız zaman geçirmene saygı duyuyorsa..

Yanlış bir şey yaptıklarında gerçekten gönülden hatalarını kabul edip özür dileyebiliyorlarsa

O senin patateslerinden alırken her zaman izin istiyor ama sen her seferinde onunkilerden izinsiz alırken sesini çıkarmıyorsa?

Senin hayatın için önüne büyük bir fırsat geldiğinde -bu ilişkinize zarar verecek bir şey olsa dahil- seni asla engellemiyor ve hatta ikinizi de mutlu etmek adına elinden gelen yardımı yapıyorsa.. İşte bu yeri geldiğinde ödün vermeyi de bilmektir. Çünkü biliyor ki sen de yeri geldiğinde onun mutluluğu için kendinden ödün vereceksin..

Yapmayı en sevmediğin şeyi senin yerinize o yapıyorsa (üstelik sana kendinin de ne kadar nefret ettiğini belli etmeden)

Görüşleri ve fikirleri ne olursa olsun seninkilere saygı duyuyorsa

Bir ünlü,TV şovu yada giyim tarzı hakkında sahip olduğun anlamsız takıntının farkında ve asla seni bunun için yargılamıyorsa (ki gerçekten artık Aşk-ı Memnu'nun tekrarlarını izlemekten vazgeçmelisin.!)

Gece üzerindeki yorganı çaldığında farketmiyor sanma!! Sadece senin rahat olmanı kendi rahatından daha çok önemsiyorsa

Masanın altında ansızın birleşen elleriniz, kimsenin anlamadığı şakalaşmalarınız ve sadece anlamını onun bildiği bakışların onun en büyük mutluluk ve heyecan kaynağıysa