Hepimiz zaman zaman seçimin açık ve net olmadığı durumlar yaşarız.. Devam mı etmeli yoksa havlu atıp pes mi etmeli..?
Bu yazımızda sizler için hangi durumlarda gitmeniz, hangi durumlarda kalmanız gerektiğine yardımcı olacak ipuçlarını vermeye çalıştık:

Gün içerisinde binlerce kez özgür irademizle kararlar alırız.. Kahvaltıda ne yiyeceğimizden, bugün ne giyeceğimize kadar.. ama bazı kararlar çok daha karmaşık ve içinden çıkılmaz olabilir.

Vereceğimiz kararın hangi sonucunun bizim için daha iyi olduğuna emin olamadığımız, yada duygularımızla mı mantığımızla mı hareket etmemiz gerektiğine bir türlü karar veremediğimiz durumlar hepimizin başına gelir. 

İşte aşağıdaki 6 ipucunu sizler için bu kararsızlıklarınıza yardımcı olması dileğiyle hazırladık:

İpucu 1: Başkalarının da seninle aynı şeyi yapmasını bekler misin?

Sadakat ya da bir başka şekilde söylersek aşırı görev bilinci duygusu bazen bizi istemediğimiz şeyler yapmaya zorlayabilir.
Örneğin iş yerinde müdürün ve hatta çalışma arkadaşlarından nefret ediyor, etrafa sadece zehir saçmaktan başka bir işe yaramadıklarını düşünüyor olabilirsin. Ama sadece o son konuşmayı yapmak çok zor geldiği için bu duygunu bastırıp sürekli ayrılmayı öteliyor musun? 
Ya da ev arkadaşın seni çok mu rahatsız ediyor? Ama sadece arkadaşınla köprüleri yakmamak adına her şeyi içine mi atıyorsun?
Bu gibi durumlarda sana tavsiyemiz etrafındakilere belli bir noktaya kadar empati ve tolerans göstermen.. Başkalarından isteyemeyeceğin şeylerin sana da yapılmasına müsade etmemen! :)

İpucu 2: Büyük kararlar verirken aceleci olma ve duygularına yeteri kadar zaman tanı.

Tamam demiyoruz ki sarhoşken bir anda dövme yaptırmaya karar verme.. Herkesin böyle kontrolünü bıraktığı anlar olabilir.
Ama konu ev almak gibi büyük bir kararsa bu noktada biraz durmalı.
Böyle büyük kararlar verirken öfkeli, çıldırmış ya da depresif olmadığımıza emin olduğumuz noktada kararımızı belirtmeliyiz. Yoksa fikirlerimiz ve duygularımız net değilken alacağımız kararlar bizi yanlış yollara sürükleyip sonunda pişmanlığa uğratabilir:)

İpucu 3: Artılar-eksiler listesini olabildiğince uzun tut!

Bir karar alırken yapacağın bir artıları ve eksileri listesi olayları ve sonuçları daha net görmene çok yardımcı olacaktır. Ama pozitif ve negatif yönleri mümkün olduğunca geniş düşün ve gerekirse abart ki her türlü sonuca daha hazırlıklı ol. Bu da sonuçta en doğru kararı almana çok yardımcı olacaktır.

İpucu 4: Kararını ne kadar çok doğrularsan o kadar iyi!Hayatını etkileyecek bir karar alırken kararını mantıklı, gerçekten her yönden ikna edici, akılcı bulduğuna emin olana kadar 
enine boyuna iyice düşün. Gerekirse etrafında fikirlerine önem verdiğin birilerine danışıp gerçekten düşüncenin doğruluğundan emin ol ve ondan sonra harekete geç.

İpucu 5: Kendin olmaktan vazgeçmeden önce harekete geç!

Pasif olduğun noktada etrafındakilerin seni ezici davranışlarına maruz kalabilirsin, ancak kendini nazikçe dile getiremeyip sabrının taştığı noktada da agresif tutumunla kararlarını dile getirirken haksız duruma düşmen mümkün. Bu nedenle ne pasif ne de fazla agresif olmadan önce düşüncelerini, ihtiyaçlarını nazikçe ifade et. İfade ederken de net olmaya çalış.

Tabii ki her zaman kendini savunmanın sağır kulaklara denk gelmesi ya da hiçbir şeyin değişmemesi ihtimali de var, ama en azından kendin için bir şeyler yaptığını, adım attığını bilmek kendini de rahatlatacaktır.

İpucu 6: Seçenekleri düşünmeksizin konuya odaklanın!

Zor bir karar vermek için, bazen bir seçeneğin olmadığını hayal ederek her iki sonucun getiri ve götürülerini test etmek daha faydalı olabilir. 
Önce karar verme aşamasındayken evrende başka hiç bir konu ve dikkatini dağıtacak bir şey kalmamış gibi davran ve sadece esas meselene odaklan.
Ve karar vermen gereken bu konunun sana hissettirdikleri neler, kendine önce bunu bir sor.. Ardından aksi durumu düşünüp ikisi arasındaki duygu farkının ne olduğunu hisset. Sonucunda bu iki hissin arasında hangisinin sana daha iyi hissettirdiğine odaklanıp kararı ona göre belirle.

Özetle gelecek hepimiz için belirsiz.. Bugün attığımız adımların yarın bizler için ne getireceğini kestirmek, ne kadar çabalasak da çok zor..Sadece kendi duygu ve değer yargılarımızla fikir yürütüp bir noktaya varabiliyoruz.
Bazen gidersem başıma bir şey gelecek ama kalırsam daha büyük şeyler gelecek hissine hepimiz kapılabiliyoruz..:) İşte bu noktada ihtiyaçlar, beklentiler doğrultusunda, artıları ve eksileriyle düşünüp net bir duruş sergilemek bizim için en iyisi..
En iyisini aslında yine sen biliyorsun, kendini dinle!